Zihinsel engellilik, sınırlı zihinsel kapasiteden kaynaklanan bir engel türüdür ve kişinin yaşamını her anlamda etkiler. Zihinsel engeli olan bireylerin tedavisi ve eğitimi, özel gereksinimli olan bu kişilerin bireysel farklılıklarına ve ihtiyaçlarına hitap edecek şekilde eğitilmelerine imkân sağlayan Özel Eğitim’in konusudur. Özel Eğitim, bireysel farklılıklara yanıt vermesi açısından kapsamlı ve yaygın, bu kapsamda sunulan hizmetler ise söz konusu bireylerin yaşamlarının ilk yıllarından en son aşamaya kadar kapsayıcı olmalıdır. Eğitim süreci yoğun ve yaşam boyu öğrenme mantığında devam edebilmelidir.
Zihinsel engeli olan bireylere hizmet veren özel eğitim ortamlarında temel sorumluluk özel eğitim uzmanlarına aittir. Özel eğitim uzmanları yanında sınıf öğretmenleri, fizyoterapistler, psikologlar, sosyal hizmet uzmanları, branş öğretmenleri, çocuk gelişimi uzmanları da işbirliği çerçevesinde özel eğitim sürecinin parçaları olmak durumundadır.
Türkiye'de özel eğitim, Milli Eğitim Bakanlığı'nın denetiminde faaliyet gösteren özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri ile özel eğitim ve öğretim okullarında sağlanmaktadır. Bu kurumlarda çalışan öğretmenlerin çoğu özel eğitim konusunda yetkin değildir ve geçmişte özel eğitim alanında eğitimleri yoktur. Fizyoterapistler, psikologlar, sosyal hizmet uzmanları, branş öğretmenleri, çocuk gelişimi ve eğitim uzmanları gibi bu kapsama giren profesyoneller, özel eğitim ve ilgili konularda yeterli bilgi ve tecrübeye sahip değildir. Bu nedenle, söz konusu profesyoneller özel gereksinimli bireyler için özel eğitim programlarını yürütürken ve ailelerine destek verirken çeşitli sorunlarla karşılaşılmaktadır. Ayrıca, mevcut eğitim programları ve eğitim materyalleri, özel gereksinimli bireyler ile çalışan bu alan dışı öğretmenlere ve profesyonellere rehberlik etmek için yeterli de değildir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hizmet içi eğitim programları düzenlense de, ihtiyaca tam olarak cevap verememektedir. Türkiye'de gerçekleştirilen birkaç küçük çaplı araştırmanın bulguları, adı geçen hedef kitlenin diğer pek çok konuda duydukları ihtiyaçlara ilaveten özellikle etkili öğretim yöntemleri, davranış yönetimi ve iletişim konularındaki becerilerini geliştirmeye yönelik ihtiyaçlarının ön plana çıktığını göstermektedir. Bu nedenle söz konusu profesyonellere rehberlik edecek bir mesleki eğitim programı / müfredat, etkili öğretim yöntemlerini kapsamalı ve özel eğitim alanında deneyimli ve eğitimden haberdar olan eğitimciler ve/ veya akademisyenler tarafından tasarlanmalıdır. Ayrıca bu profesyonelleri yönlendirmek için etkili ve erişilebilir eğitim malzemeleri de gereklidir.
Bu proje, alan dışı öğretmenler ve diğer profesyoneller için bir eğitim programı/müfredatı tasarlayarak yukarıda belirtilen ihtiyaçlara cevap verecek şekilde tasarlanmıştır. Proje kapsamında, Avrupalı ortakların iyi uygulamalarından yararlanarak 'davranış değiştirme ve davranış yönetimi', 'iletişim ve dil becerilerini geliştirme' ve 'kanıta dayalı uygulamaları' adlı 3 modülden oluşan bir eğitim programı hazırlanacaktır.. Böyle bir öğrenme süreci için bir müfredat hazırlanması ve tüm katılımcılarla birlikte uygulanması hem kaliteyi hem de üretkenliği iyileştirmek ve daha sürdürülebilir süreçlere sahip olmak açısından önemlidir. Geliştirilecek olan müfredat dijital platforma uyarlanarak, bir e-öğrenme portali üzerinden daha çok profesyonelin kullanımına hazır hale getirilecektir. Müfredat ve e-öğrenme portal tasarımı süreçleri, Avrupalı ortakların ülkelerinde gerçekleşecek olan kısa dönem ortak personel eğitimleri ile desteklenecektir.
Avrupa Birliği, Avrupa Birliği'nin dünyadaki en dinamik bilgiye dayalı ekonomisi olma stratejik hedefini belirlemiştir. Yüksek kaliteli mesleki eğitim ve öğretim geliştirme, bu stratejinin önemli ve ayrılmaz bir parçasıdır. Proje, Türkiye'de özel eğitim alanında çalışan alan dışı profesyonellerin Avrupalı meslektaşları ile aynı terminolojiyi, aynı bilgisayar tabanlı teknolojiyi ve aynı vizyonu paylaşacakları bir ortam da yaratacaktır.